Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyinin görevden alınması talebiyle açılan davanın 6’ncı duruşması Ankara Dışkapı Adliyesi 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. TTB avukatlarının talebi üzerine mahkeme hakimi, davanın açıldığı tarihteki TTB Merkez Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin belirlenmesine karar vererek davayı 30 Kasım’a erteledi.
TTB Merkez Konseyinin görevden alınması talebiyle açılan davanın 6’ncı duruşması bugün Ankara Dışkapı Adliyesi 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada TTB Merkez Konseyi avukatı Özgür Erbaş savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu davada verilecek kararın kimin haklarını, kanunlarını etkileyeceğini henüz tespit edemedik. Biz TTB tüzel kişiliğinin avukatlarıyız ama Merkez Yönetim Kurulu ve bu kişilerle ilgili bu davanın tarafı değiller. Bu davada haklarında ifade ve ifadeler alınmadı, ancak bu aşamadan sonra alacağız. Şu ana kadar bu işlemi hangi kararla yürüteceğimize dair bir tespit yapamadık. Dava tarihinde Merkez Yönetim Kurulu üyelerinde de değişiklik olmuştur. Bu nedenle Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerindeki değişikliğin de belirlenerek bunların görevlendirilmesi gerekmektedir. Burada hem fikrini söylüyor hem de hukuka uyuyor. “Kararın içermesi gereken konulardan biri olduğu için bu parti oluşumunun bu şekilde netleştirilmesi gerekiyor.”
” “DAVA ESAS EKSİKLİĞİNDEN DOLAYI REDDEDİLMELİ”
Avukat Leyla Verda Ersoy da, “Davanın esası sağlanmadı, bu davada ileri sürülen hususlar ve deliller bir arada gösterilmedi. Bu davanın neden Merkez Konseyinin görevden alınması talebine yol açtığı açıklanmadı. Bunu esasla birleştirilmiş bir usul meselesi olarak söylüyoruz.Dava savunmasını şu sözlerle yaptı: “Usul yönünden dava şartına uymadığı için öncelikle davanın reddi gerekir. dava şartı.”
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu da TTB Kanunu’na işaret ederek savunmasında şu sözlere yer verdi:
” “BU DAVAYI BU ŞEKİLDE DEVAM ETMEK USUL VE MALZEME AÇISINDAN MÜMKÜN DEĞİL, DAVANIN BİTMESİNİ BEKLİYORUZ”
“6023 sayılı TTB Kanunu’na göre lider ayrı ayrı seçilmez, Merkez Kurulu seçer ve lideri kendi aralarından seçer. Lider ayrı olarak seçilmediği için görevden alınması talebinin hukuken karşılığı yoktur. Bu davanın bu şekilde yürütülmesi usul ve esas itibarıyla mümkün değildir. “Davanın sonuçlanmasını bekliyoruz.”
” “BEN TUTUKLANDIĞIM ZAMAN, DAVANAME BENİM SAVUNMAM OLMADAN UYAP’A DÜŞTÜ”
Avukatların savunmasının ardından mahkeme hakimi Şebnem Korur Fincancı’ya savunma yapıp yapmayacağını sordu. Korur Fincancı, “Gözaltına alındığım sabah davanın UYAP’a iletildiği saat 14.26’ydı. Peki bu beyefendi savcı saat 14.26’dan önce beni dinlemek için herhangi bir girişimde bulundu mu? Avukatlarımızın başvurularına rağmen, yapmadı. Beni dinlemeden, bilgi almadan… Üstelik bu davada ismiyle ortaya çıkan tek kişi benim. Zarar vermek istediğim arkadaşlarımdan biri olsaydı, o da üyedir derdim. Aksini iddia etmek ve bu iddiayı çürütmek için ayrı bir yargılama sürecinden geçmeniz gerekecek. Bu, kanunu ortadan kaldırmanın bir yolu. “Davanın anlamsızlığını belirtmek isterim.” dedi.
MERKEZ KURULU LİDER VE ÜYELERİNİN BELİRLENMESİNE VE DURUŞMANIN 30 KASIM TARİHİNE ERTELENMESİNE KARAR VERİLDİ.
Savunmaların arkasındaki hakem; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir yazı yazıp ilgili soruşturma dosyasının sonucunun, dava açılmışsa davanın görüldüğü mahkemeye bildirilmesi talep edilmelidir. Mektup yazıp davanın açıldığı tarihteki Merkez Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerinin isimlerinin istenmesine ve duruşmanın 30 Kasım’a ertelenmesine karar verildi.
