İranlı sahte savcı gerçek savcıyı dolandırdı: Polis refakatinde
İranlı Cafer Najafi, Türk vatandaşı Iraklı Orhan Mimaroğlu ve Necefi’nin şoförü Yaşar Emre Erdönmez hakkında dolandırıcılık iddiasıyla açılan dava Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dört müştekinin karıştığı davada, müştekilerden birinin adının açıklanmasını istemeyen yargı mensubu olduğu öğrenildi.
Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre Necefi’nin hem ülkesi İran’da hem de Türkiye’de ‘hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, silah bulundurma, mala zarar verme, zimmete para geçirme ve güveni kötüye kullanma’ suçlarından belgeleri bulunuyor. Türkiye’de 5 belgesi bulunan Necefi, İstanbul’da eski emniyet müdür yardımcısı Ömür Ceylan ile yargılandığı ‘uyuşturucu’ davasında 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceylan’a ‘görevi kötüye kullanma’ cezası verildi. Bahsi geçen karar geçtiğimiz aylarda çıktı.
SAHTE SAVCI KART DA ÇIKARDI
Sahte kimlik ve pasaport çıkarma konusunda uzman olduğu anlaşılan Necefi, bu süreçte birçok farklı isim kullanmıştı. ‘Ali Necasi’, ‘Ali Necefi’, ‘Sadegh Fouladi’, ‘Ali Rıza Mimaroğlu’ ve ‘Ali Reza Amniat’ bu kişinin en sık kullandığı uydurma isimlerdi. Ali Dilek Mimaroğlu adına sahte savcı kartı da çıkaran Necefi, kendisini tutuklamaya gelen polislere ve söz verdiği savcıya yalan beyanda bulundu. Hatta Necefi’nin yakalanmasını sağlayan savcı, bu şahsın takdim ettiği Sadık Fouladi kimliğiyle yaptığı ilk sorguda sözünü tuttu ve bu isimle tutuklandı.
YARGIDAN 800 BİN AVRO ALDI
Dosyaya göre Necefi’nin çeşitli sistemlerle dolandırdığı kişi sayısı 30-40 olarak belirtiliyor. Teze göre Necefi, ismini vermek istemeyen bir yargı mensubundan 800 bin avro aldı. Söz konusu para, bu kişi ile eşi ve 2 çocuğunun Alman vatandaşlığına alınması için alınmıştır. Bahsi geçen para çoğunlukla modüller halinde elden alındı. Necefi, kendisi gibi İranlı bir yargıç olan ‘Hüseyin’ isimli bir kişiden 100 bin dolar aldı. Yine İranlı Bahram Ghaneei’den (50) 10 milyon sterlinlik çekini tahsil etmek için 9 bin avro ve 5 bin dolar aldı.
İRAN’A ‘PROTOKOL DENETLEYİCİSİYİM’ DEDİ
Kendisini havalimanı protokol sorumlusu olarak tanıttığı Mohammadali Salaphour’dan araç satma vaadiyle 455 bin TL, Farhad Najaf Ghadimi’den 252 bin 700 TL, araç satış vaadiyle Savcı OY’dan 75 bin TL aldı. . Sabir Sehperi isimli İranlı bir doktordan da 40 bin Euro aldı. Necefi, araba kiralama işiyle uğraşan Ahmet Dalıkırık isimli kişiden 60 bin dolar aldı. Banka hesabı olmayan Najafi, para transferleri için şoförü Erdönmez, Orhan Mimaroğlu ve muhasebecisi EC’nin hesaplarını kullandı.
TRAFİK POLİSLERİ SAVCIYI KURDU
Şoför Erdönmez, Necefi’nin araçlarını durduran trafik polislerine kendisini savcı olarak tanıttığını belirterek; Sahte savcı kartını gösterdiğini söyledi. Kullandıkları araçların flaşörlü olduğunu anlatan Erdönmez, trafik polislerinin bazen araçlara refakat ettiğini söyledi. Erdönmez, İstanbul Havalimanı karakolunda tutulan İranlı HH’nin de Necefi tarafından çıkarları kullanılarak serbest bırakıldığını ve bu kişinin Necefi’ye içi para dolu bir zarf verdiğini anlattı.
SAVCI KARTIYLA MAHKEMEYE GİRDİ
Tanık olarak dinlenen trafik polisi Ö. K. (40), bu kişiyi savcı olarak tanıdığını anlattı. K, İstanbul Adliyesi’ne birlikte gittikleri Necefi’nin hakim ve savcılara özel kartı kullandığını anlattı. İstanbul Havalimanı Arıza Önlem Büro Amiri Ö. Öte yandan K. (47), “Kendisini Uluslararası Konsey Başkanı olarak tanıttı. Sanki MİT’ten ya da adliyeden arıyormuş izlenimi verdi.” Orhan Mimaroğlu’nun hesabından, Ö. K.’ya üç farklı tarihte 10 bin 475 TL gönderildiği anlaşıldı.
Geçersiz bir kimlikle ifadesini verdi.
Jafar Najafi ise sahte adı ‘Sadegh Fouladi’ ile, “Sahte belge kullanmadım. Ali Rıza Mimaroğlu ismini kullanmadım; Bu isimde bir kart düzenlemedim. Ali Najafi benim önceki adım. adımı değiştirdim Şimdiki adım Sadık Fouladi. Bununla ilgili mahkeme kararım var. Kimin flaş sistemleri bilmiyorum. “Sahte kimlik kartını bilerek kullanmadım” dedi. Sanık Orhan Mimaroğlu, Necefi’nin çalışmalarından haberi olmadığını savundu.
‘TELEFONLARIMI VE İLETİŞİMLERİMİ TAKİP ETTİ’
İranlı Necefi’ye Alman vatandaşlığı için 800 bin Euro kaptıran bir yargı mensubu, savcılığa verdiği dilekçede şunları söyledi: “Bu şahıs MİT’le bir ilgisi olduğunu söyledi. Bu kişiler beni yıllarca biriktirdiğim tüm birikimlerimden korkuttu. Bu insanlara verdiğim paralar için çevremden borç para aldım. Bu borçları ödemek için 3 evimi 3 arabamı sattım. Bu ağ en az 7-8 kişiden oluşur. Uluslararası bağlantıları da var. Telefonlarımı ve WhatsApp yazışmalarımı takip ediyordu. Konuşmalarımdan anında haberdar oldu.” (HABER MERKEZİ)